Doç. Dr. Ahmet EFE | Merhaba News

Doç. Dr. Ahmet EFE (Ebubekir Camii Eski İmamı, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi)

Hocam kendinizden bahseder misiniz?

Bismillahirrahmanirrahim. Besmele ile başlamak, her şeyde hayırlı olduğu gibi bunda da inşallah hayırlı olur. Çünkü besmele ile başlanmayan hiçbir işte hayır yoktur. Ben 1955 yılında Balıkesir’in Dursunbeyi ilçesinde doğdum. İlkokulu burada okudum. İlkokul bittikten sonra burada hafızlık yaptım. 1965 yılında İstanbul’a geldim. Burada Sultanahmet Camii’nin ön kısmındaki rahmetli Gönen’li Mehmet Efendi Kur’ân kursunda bir sene kadar kaldım. Bir sene sonra da Draman’daki İmam Hatip okuluna başladım. Burada 6 sene eğitim aldım. İmam hatip lisesini bitirdikten sonra İstanbul Yüksek Enstitüsü’nde okudum. Buradan 1977 yılında mezun oldum. Mastır ve doktora yapmak için Suudi Arabistan’da ki Mekke Ümmül  Qura Üniversitesi’ne gittim. Burada 10 sene kaldım. Yalnız bu 10 sene bana teşehhüt miktarı kadar az geldi. Çünkü orada kalmaya doyum olmuyor. Burada ne kadar uzun kalsam da kısa geliyor.

Bu esnada hac görevlerimi yerine getirdim ve fırsat buldukça da sıkça umre yaptım.

1988’de İstanbul’a döndüm. 1992 yılına kadar Ebu Bekir Camii İlim ve Hizmet Vakfı’nda öğrencilere Arapça ve dini dersler okuttum. Bunun yanı sıra; haftada birkaç kez Fatih’te derslere gidiyordum. 1992 yılında Ebu Bekir Camii imamı emekli olunca camii cemaatinin ve çevredekilerin istekleri üzerine Ebu Bekir Camii’ne imam oldum.

Hocam imamlığa burada mı başladınız?

Hayır. Ben ilk imamlığa 1976’da Şişli’de başladım. Ve 1978 yılına kadar burada görevde bulundum.

Hocam hayatınızda örnek aldığınız biri var mı?

İlim, ahlâk ve ihlâs yönünden halen de irtibatımızı kesmediğimiz Emin Saraç Hocamız var. Ondan çok şey öğrendik. Örnek aldığım insan da Emin Saraç Hocamdır.

Hocam Camiinizde alışılmış imamlık haricinde herhangi bir çalışmanız var mı?

Ebu Bekir Vakfında her cuma günü yatsıdan sonra öğrencilere yarım saat süren bir fıkıh dersimiz var. Camiimizde 7-8 yıldır süregelen bir tefsir dersimiz var. Cuma günü yatsıdan yarım saat önce başlıyor ve hâlâ devam etmektedir.

İki hafta önce de cemaatin talebi ve müftülüğün tavsiyeleri doğrultusunda Pazar sabahları namazına müteakip yeni bir programa başladık. Şöyle ki; her Pazar sabahı sabah namazından önce yarım cüz hatim okunuyor. Daha sonra namaz ve ardından da tarafımızdan Riyâzu’s Sâlihin dersleri yapılıyor. Bu ders yaklaşık 20-30 dakika sürüyor. Müteakiben müezzinimiz güzel bir aşır okuyor ve dua, ardından da salavat ile programı bitirip, işrak namazını da kıldıktan sonra dağılıyoruz. Amacımız insanlara faydalı olmak ve gönülleri hadislerle terbiye etmek, ilim öğretmektir. Çünkü her şey sattıkça biter. İlim sattıkça artar. Ayrıca sabah namazının cemaatle kılınmasının önemi; elbette her namazın cemaatle kılınması 27 kat daha sevaptır. Ama sabah namazının cemaatle kılınmasının önemi bambaşkadır. Bunun önemini Peygamberimizin (sav)şu hadisiyle anlatabiliriz: “Siz, yatsı ve sabah namazlarındaki cemaatle kılmanın sevabını bilseydiniz sürünerek, emekleyerek bile olsa yine de gelirdiniz”. Peygamberimizin de sözleriyle birlikte sabah namazının ruhaniyeti bambaşkadır. Çünkü siz, dünya uyurken ayaktasınız. Tabii ki ancak bu feyzi tadan bilir.

Hocam cemaatin bu derslere iştiraki nasıl?

Programa yani derslere iki haftadır başladık. Dolayısıyla yeniyiz. Ancak eskiden camide Pazar sabahları 2 saf olurken, şu anda elhamdülillah 4 safa ulaştık. Zamanla ve sizin de derginizde bu çalışmanın duyurulmasından sonra teveccühün artacağına inanıyorum. Biliyorsunuz, bir hadisi şerifte “kim bir iyiliğe sebep olursa, ona da aynı iyiliğin mükâfatı verilir” buyuruluyor.

Ahmet Efe hocamız evli ve 4 çocuk sahibidir. Çocukları da kendisi gibi hafızdır. Hocamıza derneğimiz adına hizmetlerinde kolaylık ve başarılar diliyoruz.

RÖPORTAJ: FEYYAZ KALKAN

 

Kayıt Ol



Üye Girişi