CORONA VİRÜSÜ'NÜN İNSANLIĞA ÖĞRETTİKLERİ « Yazarlarımızın Yazıları
CORONA VİRÜSÜ'NÜN İNSANLIĞA ÖĞRETTİKLERİ

CORONA VİRÜSÜ'NÜN İNSANLIĞA ÖĞRETTİKLERİ

Yazar: Mehmet Çelik
16 Ağustos 2020
2044

 

            Müslümanlar, hiçbir şeyin boşa yaratılmadığına inanırlar. Yaratılan her şey bir hikmete binaen var edilmiştir. İnsanlık bu hikmetin tamamını veya bir kısmını kavrayabilir ya da kavrayamaz. İnsanoğlunun bunu kavrayamaması yaratılıştaki hikmeti ortadan kaldırmaz.

            İçinde yaşadığımız dünyada her şeyin bir başlangıcı bir de sonucu vardır. Bidayet ve nihayet arasındaki zaman dilimine “hayat” diyoruz. Bizler bu hayatı yaşarken güzellikler, zenginlikler ve mutluluklarla imtihan edildiğimiz gibi, çirkinlikler, muhtaçlık durumları, hastalıklarla da sınanmaktayız. Bizi “biz” yapan ve “insan evladı” yapan da bu sınavdaki başarımızdır.

            Kâinatın yaratıcısı olan Rabbimiz; yarattığı bu âlemde insanı da var ederek, kendinden haberdar kılmıştır. İlk insan ile direkt irtibata geçerek onu Peygamber seçen Yüce Yaratıcı daha sonra Cebrail aracılığı ile ben-i Âdem arasından seçtiği kulları ile irtibatı devam ettirmiştir. En son Cebrail aracılığı ile irtibata geçtiği Zat-ı Muhterem ise Hz. Muhammed Mustafa (sav)’dır.

            Toprak kirlendiğinde yağmur ile yeryüzünü temizleyen Rabbimiz; iç dünyası kirlendiği için dış dünyasını da içinin kiri ile pisleten insanlık ailesini; bir ismi de “Rahmet” olan Peygamberimizin rehberliğinde vahiy (mutlak doğru, özü itibariyle temiz ve temizleyici) ile pâk hâle getirmek iradesinde bulunmuştur. Emek ve çabasının karşılığını alsın diye de insanoğlunu seçimlerinde serbest bırakmıştır.

            Son yıllarda; Allah’ın verdiği akıl nimeti ile Allah’ın yarattığı tabiat kanunlarını işleterek maddi anlamda belli bir ilerleme (bu ilerleme kavramı kişi ve toplumlara göre değişir) kaydeden bazı haddini bilmezler, “artık Allah’a ve O’nun kurallarına ihtiyacımız yok; aklımız ve ilmimizle biz bize yeteriz” demeye başlamışlardır. Bu meydan okuyuş karşısında Yüce Yaratıcı namütenahi gücünü bu kez bir virüsle bir kez daha göstermiştir. Doğusundan-batısına, güneyinden-kuzeyine kadar tüm dünyanın dikkatini aynı noktaya toplamış ve tüm insanlığı “nerede hata yaptık ve nasıl kurtulabiliriz?” diye bir araya getirmiştir.

            Bilimde; “ölümsüzlük ilacını ha bulduk ha buluyoruz” diye hava basan özellikle batı dünyası, ölümcül covid-19 karşısında önce afallamış sonra sebeplerini araştırmaya başlamıştır. (Burada eleştirisini yaptığım şey ilmi araştırmalar yapılması değil, yapılan araştırmalarda insanın haddini aşarak Allah’a meydan okuması ve kendini “tanrı” ilan etmesidir.) Dünya bilim kurulu üyeleri ve dünya sağlık sektörünün çalışanları, bu virüse karşı korumak için aynı şeyi önermişlerdir. Önerdikleri çözümün ana noktası hastalanmamak ve formülü ise “HER ANLAMDA TEMİZLİK” idi. Dünyada yaşayan tüm insanlar ister zengin ister fakir, ister sarayda ister barakada, ister yönetici ister yönetilen olsun aynı şeyi yapmakla bu hastalığa karşı kendilerini koruyabilirlerdi. Yapacakları şey ise gıda maddelerinden giyim-kuşama, mekân temizliğinden beden temizliğine kadar her şeyin TEMİZ OLMASI idi. Dünya bir kez daha sağlık’ın önemini hatırlamış ve bunun da temizlikten geçtiğini kavramıştı.

            İşte tam da bu noktada Müslümanlar olarak bize düşen görevler olduğunu hatırlatmak isterim. Bu görevlerimizin başında imanımızın bize öğrettiği “doğal-tabii ve sağlıklı” yaşamın; “vahy”in ışığında ve Hz. Peygamberimizin önderliğinde olabileceğini yaşayarak ve yaşatarak öğretmektir. Canlı-cansız doğada gördüğü her şeyi hiçbir kurala ve ahlaki kaideye aldırmadan tüketme çılgınlığında olan günümüz insanına; sınırlı-sorumlu ve ahlâklı yaşamın ancak vahyin ışığında olabileceğini göstererek öğretmek Müslümanlar olarak en önemli görevlerimiz arasındadır.

Müslümanlar! Dünyanın kurtuluşuna vesile olmak istemez misiniz?

 

Makaleyi sesli dinleyebilirsiniz.