DÜNYEVİLEŞME « Haberler Güngören
DÜNYEVİLEŞME

DÜNYEVİLEŞME

18 Şubat 2018
1983

Güngören Temsilciliğimizde 12 Şubat 2018 Pazartesi akşamında Tuna Temsilciliğimizin başkanlığını yapan Murat ELÇİBOĞA konuğumuz idi. Hocamız değişen zamanların değişmeyen hastalığı olan “dünyevileşme” bahsi hakkında sohbet gerçekleştirdi.

Tüm kitap ve peygamberlerin bizlere “dünyevileşmemek” üzere gönderildiğini ifade eden hocamız tanım olarak “orta yolun terk edilmesi” ifadesini kullandı. Hocamızdan özetle;

Dünyevileşme, Allah (cc)’ın emir ve yasakların tümünü veya bir kısmını ertelemek veya terk etmektir. Dünyadan alâkamızı kesmemiz mümkün değildir. Problem, bizim mala sahip olmamız da değildir, asıl en büyük problem malın bizi esir almasıdır, gönlü ona kaptırmaktır.

Hz. Mevlana’nın dediği gibi para deniz mesabesinde olursa, geminin yüzdürülmesinde gereklidir, lâkin geminin içine dolarsa gemiyi batırır ve şunu da biliyoruz ki, suya girildiği için insan boğulmaz, sudan çıkamadığı için boğulur.

Zenginleşmek, dünyevileşmek anlamına gelmez. Asıl dünyevileşmek insanın, ruhi ve uhrevi yönünü erteleyerek hayatı, sadece dünyevi haz ve refahtan ibaret bilmesidir, ahiretini unutmasıdır. Yine dünyevileşme, iyilikseverlik ve yardımseverlik duygularını köreltmekte; benmerkezci doyumsuz, gösteriş, kibir ve gurur sahibi yapmakta; şöhret tutkunu, başkasının malına göz diker, gerektiğinde şiddet kullanır, sınırsız ve amaçsız bir hırsla tüketim yapar hâle getirmektedir.

Allah (cc) bizlere hedef gösteriyor.

Kasas suresi 77. ayet; “Allah (CC)’ın sana verdiği malla ahiret yurdunu aramaya bak ve dünyadaki nasibini de unutma ve Allah (cc) sana nasıl ihsân ettiyse sen de ihsân et ve yeryüzünde bozgunculuk etmeye kalkışma; şüphe yok ki Allah (cc), bozguncuları sevmez.

İmtihan gereği mal cazibeli yaratılmıştır.

Ali İmrân suresi 14. ayet; “İnsanlara, kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, cins atlar, davarlar, ekinler gibi zevklerin sevgisi çekici hâle getirildi. Fakat bunlar, dünya hayatının geçici nimetleridir. Oysa âkıbet güzelliği (varılacak yer) Allah (cc)’ın katındadır.”

Eşyanın insana hükmettiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu ister özgürleşmek adına inkâr fikrinden kaynaklansın, isterse eşyanın cazibesinden kaynaklansın, dünyanın ve eşyanın egemenliği altına girmeyi Kur’ân ahlâkı kabul etmemektedir. İster dünyadan yüz çevirme ister dünyaya tapma şeklinde olsun, aşırıya kaçan herhangi bir anlayışın kabul edilmesi mümkün değildir.