OKURSAN KİTAP KURDU, KURTARIRSIN BU YURDU 

Kitap her ne kadar da yalnız okunsa da, o kadar kısa ve özdür ki anlatılamaz. İnsana kitap denilince akıllara sadece mürekkep, yazı, resim gelir. Ama öyle değil. Hiçbir şey kitap kadar önemli olamaz, olmadı da. Nasıl ki Peygamber Efendimiz (sav)’e ilk vahiy geldiğinde ve o ilk vahiyde “OKU” denildiğinde, Peygamber Efendimiz yaşadığı o mutluluk, o heyecan. Ve her şeye rağmen Peygamber Efendimizin(sav) merakı olmasaydı eğer biz okuma yazmayı bilmeseydik ne olurdu?  Gerçek kitap ve gerçekten okunan kitap insana bilgi sağlar, katkıda bulunur. Ve birde kitap okunmayınca, kitap terk edilince neler olacağına gelelim. Şu anda hepimizin bir mesleği, bir hayatı vardır. Peki hiç düşündünüz mü kitap olmasa, okuma olmasa, hayatımızda neler yaşanırdı, nasıl anlaşılır, nasıl iletişim kurardık? Sümerliler olmasa yazı, yazı olmasa kitap, kitap olmasa da hayat olmazdı. Biliyorum bu söylediklerimin hepsi öylesine gereksiz zannediliyor ama öyle değil. Bir kere gerçekten okumayı denerseniz çok seversiniz. Nasıl ki telefonla oynadığınızda internet bağımlısı, telefon bağımlısı oluyorsan ve onu hiç bırakamıyorsan haydi şimdi 1 kerecik kitap okumayı dene ve bunu artık hayatına yerleştir, yerleştir ki hayatından hiç eksik olmasın. Eğer günde ortalama 10 sayfa kitap okusan, senede 3650 sayfa kitap okumuş olursun. Haydi! Şimdi kitapların başına geçelim ve günde en az 10 sayfa kitap okuyalım. 

Keyifli okumalarınız olsun, dileklerimle… 

                                                                                  İrem AYYILDIZ  7/C 

                                                                               İsmail Hakkı Gelenbevi İHO

KİTAP OKUMANIN ÖNEMİ  

Kitap okumak, sonradan benimsenmiş yararlı ve güzel bir aktivitedir. İnsanlar kitap okumanın zor olduğunu dile getirirler. Kitap okumayı sevmeyen insanlara sorduğumuz zaman kitap okumanın zaman kaybı olduğunu söylerler. Bunu söyleyen insanlar doğru kitapla tanışmayan insanlardır. Kitap okuma alışkanlığı kazanmak da, doğru kitapla tanışmaktan geçer. Bir kitap ile tanışırsınız ve o kitap size arzu getirir. Ve daha sonra kitap okuya okuya kitaplara bağlanırsınız. Kitap okumadan bir dakikanızın geçmemesini istersiniz, sanki nefes alamıyormuş hissine kapılırsınız. Daha sonra kitaplara tamamen alışırsınız. Ama ne yazık ki günümüz insanına gelişen teknoloji yüzünden kitap okuma alışkanlığı kazandırmak zordur. İnsanın en büyük düşmanı olan teknolojik aletler  (televizyon, bilgisayar, telefon) benim görüşümle insanın düşünmesini engelleyen aletlerdir. Teknolojik aletlerin ne kadar yararları olsa da zararları da elbette vardır. Kendimiz telefon icat etmiyoruz genelde diğer ülkelerden satın alıyoruz. Niye kendimiz üretmiyoruz?  Çünkü satın alıp telefonun kölesi olmak daha cazip geliyor ve bu da ilim sahibi olmamızı engelliyor. Kitap okumanın yararlarından bahsedersek eğer, kitap okumak ufkumuzu genişletir, her okuduğunuz kitaptan mutlaka yeni şeyler öğreniriz. Kelime dağarcığımızı genişletip, yeni kelimeler öğrenip ana dilimize daha fazla hâkim oluruz. İnsana huzur verir, insanı mutlu eder ve dinlendirir. Hayal gücünüzü genişletir, okuduklarınızı gözünüzün önüne getirirsiniz ve bu hayal gücünün gelişmesini sağlar. Zihnimizi çalıştırır, kitap okurken zihninizde bir şeyler canlandırmanızda zihninizi daima canlı ve keskin tutar. Umarım bir gün herkes doğru kitabı bulup kitap okuma alışkanlığı edinir. 

Eda Nur SARIOĞLU 8/B

İsmail Hakkı Gelenbevi İHO

BAŞARININ SIRRI KİTAPTIR 

Kitap okuyor muyuz? Ya da okumayı seviyor muyuz?  

Bazı insanlar kitaptan pek haz almazlar, sıkılırlar. Bana kalırsa bu sıkılmanın sebebi kendilerini kitabın içinde bulamadıkları içindir. İslam dini de okumaya ve ilme çok önem vermektedir. Ülkemizdeki verilere göre Türkiye birincisi bile başarının sırrının okumaktan geçtiğini söylerken biz neden hala duruyoruz? Kitabı okumak için değil, anlamak ve kendimizi hissetmek, kaybolan kendimizi bulmak için okumalıyız. Eğer biz bunların başlangıcını getirirsek devamı çorap söküğü gibi gelir ve artık elimizde olmadan sürekli kitap okumak isteriz. Okumayı sevmeyen benliğimiz kaybolur. Ayrıca artık okumadığımız, sıkıldığımız kitap bir süre sonra okumaya başladığımızda bizim dostumuz olur. Kendimizi onda buluruz. Okumak sadece başarıyı tetiklemez fazlasını verir. Kelime dağarcığımız gelişir, konuşmalarımızda zorlanmadan akıcı bir şekilde devam ettiririz. Faydaları saymakla bitmez bunlarda satırlara sığmaz. Bir kitaba başladığımızda gözümüz hiç bir şey görmez işimiz varsa o işi bitirip hemen okumaya devam etmek isteriz. Elimizden şu teknolojik aletlerden biraz fedakârlık edip elimizden bir süre bıraksak ve okumak istediğimiz ama bir türlü okumaya başlayamadığımız kitaba başlarsak emin olun çok mutlu olacaksınız ve artık okuma tatminsizliğiniz körelmeye başlar. Bu yazıyı okuyup bitirdikten sonra elinize bir kitap alın ve okumaya başlayın. O kitaba bağlanacağınıza inanıyorum. Öncelikle kitaba bağlanmak için sevebileceğimiz bir kitap seçin daha sonra zaten kitap ayırt etmemeye başlayacaksınız. Son bir örnekle yazmış olduğum yazıyı pekiştirmek istiyorum. Örneğin yemek yemeye ve su içmeye fazlasıyla ihtiyacımız var. Bizde kitapları ihtiyaç haline getirmeliyiz. Eğer yapmazsak bir yanımız eksik gibi hissetmeliyiz ve eğer böyle hissedersek kitaplara bağlanmışız demektir. Bunlar başarıyı getirir. Başarınızı bulun, onu bir daha kaybetmek istemeyeceksiniz.

Saliha AVCI 8-B 

İsmail Hakkı Gelenbevi İHO