04-07-03-2019 Tarihleri arası UDEF (Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu) in 12. Öğrenci buluşmasının 51 ülkesinden biri olan Sri Lanka’nın başkenti Colombo’ ya gittim. 65.000 km² ülkede yaşayan 22.000.000 milyon insanın % 9-10’nu teşkil eden Müslümanlar ile ilk kez karşılaşıyordum. Sıcak, samimi ve Müslümanlıklarından memnun görünüyorlardı.
Resmi 2500 gayri resmi 3000’in üzerinde Cami ve musallaya sahip olan Sri Lanka' lı Müslüman için en öncelikli ihtiyaçlardan ilki, İmam Hatip Lisesi programına sahip okul, ikincisi ise özellikle Cuma günleri daha da artan bir ihtiyaçtan dolayı Cami. Zira ülke muson yağmurlarının çok olduğu bir yer olmasından dolayı yağmursuz, çamursuz ve susuz bir yerde ibadet onların da en büyük arzuları.
Tarihi verilere göre neredeyse hicri birinci yüzyılın son çeyreğinde İslam’ la tanışan ada halkı, o gün bu gündür Müslüman kalmanın haklı onurunu ve gururunu yaşıyor. Yüzyıllar içerisinde çeşitli sıkıntılarla karşılaşan Müslümanlar, her defasında ayakta kalabilmenin çözüm yollarını üretmişler ve bu işi de başarmışlar.
1980’li Yıllarda başlayan Tamil gerillaları ile mücadele, yaklaşık on yıl önce tüm “terörist”lerin öldürülmesi sonucu devletin zaferi ile sonuçlanmış. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde büyük bir kalkınma hamlesi başlatan Sri Lanka hükümetleri, özellikle başkent Colombo’ da her tarafı şantiye yerine çevirmiş. Başta otel binaları olmak üzere, yollar ve diğer çalışma alanlarında hızlı bir ivme göze çarpmaktadır.
Ülkenin ℅70’ni oluşturan Budistlerin tapınakları ve Budist heykelleri neredeyse adım başında sizi karşılıyor. Daha önceleri çok az iken şimdilerde Müslümanların sabah ve akşam namazlarındaki ezanlarına inat ‘Bana’ dedikleri bir çeşit Budist kasidelerini hoparlörden de vererek tüm mahalleye dinletiyorlar. Hem de bir saati bulan bir zaman zarfında ara vermeksizin.
Hıristiyan oranın az olmasına karşın Colombo’ da çok sayıda kilise var. Türkiye’ den 8 yıl önce oraya gidip Kur’an Kursu açan Mustafa, Bayram, Şahin arkadaşların verdikleri bilgiye göre hem Hıristiyan hem de Budistler çok canlı bir şekilde dinlerini yaşamaktaymışlar. Her dolunayda büyük çaplı dini tören düzenleyen Budistler, dinlerini yaşama konusunda oldukça hassas davranıyorlarmış.
Sri Lanka Müslümanları zamanında hilafetin merkezi olması dolayısıyla da Osmanlı ile ilgili çok fazla heyecan duymuşlar ve özlem gidermek için her fırsatı kollamışlar. Buradan hareketle 2. Abdülhamit’in Ertuğrul firkateyni Colombo’ ya uğradığında beş gün içerisinde 200 bin Müslüman gemiyi ziyaret etmiş. Hatta Sultan 2.Abdülhamit’in 25. Cülus kutlamalarına katılan bir Müslüman, döndüğünde oturduğu caddeye 2. Abdülhamit’in ismini verdirmiş ve bu isim halen mevcut sokakta yüzümüze gülmektedir. Yine bu özlemin tezahürü ve aynı zamanda bir yakınlaşmanın sembolü olarak Osmanlı fesi giymeyi gelenek haline getirmişler. Halen bazı Müslüman avukatlar mahkemeye Osmanlı feshiyle çıkıyorlarmış.
Tabi burada fes ile verilmek istenen bir mesajda ‘‘halifeye dayanma ve güvenme’’ gücünün gösterilmesidir. Dolayısıyla hilafet gücü; o makamın olduğu ülke ile sınırlı değil. Aksine özellikle azınlıkta olan Müslümanlar için çok önemli ve gerekli güçtür.
Budist ülkelerden biri olan Myanmar’ da yaşanan olayların etkisi bir şekilde Budist Sri Lanka da hissedilir. Aşırı Budist bir rahibin kışkırtmaları ve (ki bu rahip şuan mart 2019 itibariyle başka bir suçtan içeridedir) ve ‘‘burası Budist bir ülkedir siz Müslümanlar buradan defolun’’ tarzındaki söylem ve bu söylemlerin zaman zaman Camii yakma, Müslüman iş yeri bombalama gibi fiili eylemlere de dönüştüğü bir yer Sri Lanka. Azılık olmanın ve aynı zamanda sürekli olarak dışlanmanın ve farklı görünmenin getirdiği zorunlu şartlar karşısında Sri Lanka Müslümanları; ‘‘biz sizin bildiğiniz o Müslümanlardan değiliz’’ anlamına gelebilecek savunma birlikte yaşama yaklaşımları ve projeleri geliştirmişlerdir.
En son projeleri ise ‘‘ Nationel, Network, Project’’ yani ‘‘Milli İletişim Projesi’’. Birlikte yaşama ve diğer inançlara ve mensuplarına nasıl davranılır konusu, Sri Lanka Müslümanlarının en önemli konusudur. 230 milletvekilinden 23’ü Müslüman ve bu Müslümanlardan bir kaçının da bakan olduğu ülkede İslam dinine mensup olanların bu kaygılarının giderilmesi sanırım en öncelikli meseledir. Kamuda görev alma, İslami kıyafetleri ile kamu okul ve sosyal hayatta çalışa bilme medrese ve camilerde dini eğitimlerini yapabilme konularındaki temel özgürlüklerini kullanan Müslümanlar, bu durumdan dolayı Allah’a hamd ederken, devlete de teşekkür etmeyi ihmal etmiyorlar. Lakin derinlerde bir yerlerde ‘‘o kaygı’’ yani başımıza bir şeyler gelebilir düşüncesi sürekli duruyor. Bunu da anlayışla karışlamak gerekiyor.
Budistlerin de konuştuğu Sinhalarca dilinde; başta meal ve tefsir olmak üzere diğer eselere de ihtiyaç duyan Sri Lanka’ lı Müslümanlar eğitim ve eğitim materyali ile cami ve medrese konularında ciddi anlamda yardım beklemektedirler. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı, olmak üzere, Diyanet Vakfı ve diğer Türkiye merkezli STK’ ların bu konulara eğilmesi lüzumunu ifade etmek isterim.
Büyükelçiliğimizin açılması, THY’nin direk uçması gibi iletişimin kolaylaştığı bir atmosferde çalışmaların daha da hızlanması gerekmektedir.
Her köşe başında bir putun dikildiği, her sokakta bir tapınağın yer aldığı, her gün sabah akşam aynı saatlerde bangır bangır ‘bana’ dedikleri Budist kasidelerinin okunduğu bir şirk ortamında, tek Allah’a iman edip Onun Resulü Hz Muhammed Mustafa (sav)’ nın gösterdiği şekilde ibadete devam edebilmek ve bu inancı nesilden nesile aktarabilmek çok büyük işlerden olması gerekir. Allah için cihat etmenin ne anlama geldiğini her dem yaşayan Sri Lanka’lı Müslümanların bu büyük mücadelesini, saygı, hürmet ve taktirle karşıladığımı beyan ederek hissettiğim memnuniyeti alkışlarımla tüm aleme duyurmak isterim.
07.03.2019
Male Havalimanı Maldivler