ONLAR İYİ Kİ BREZİLYA’DALARMIŞ « Yazarlarımızın Yazıları
ONLAR İYİ Kİ BREZİLYA’DALARMIŞ

ONLAR İYİ Kİ BREZİLYA’DALARMIŞ

Yazar: Mehmet Çelik
24 Mayıs 2019
1344

5-8.05.2019 tarihleri arasında I.H.H insani Yardım Vakfının 2019 yılı ramazan çalışmaları münasebetiyle uçakla Türkiye’den 10.577 km mesafelikteki Brezilya’nın Sao Paulo şehrine gittim. 20 milyonluk şehirde Müslümanların sayısı oldukça az. 500.000 ile 1.000.000 arasında bir rakam. Lakin İslam’ın ülkeye girişi oldukça eski. Taa İspanya’dan Hıristiyanların zorla sürgüne gönderdikleri Endülüs Müslümanlarından bir kısmını buraya gelmesiyle tanımışlar İslam’la. Daha sonra 1800 yılların başlarında özellikle kahve yetiştirmekte ihtiyaç hissedilen iş gücü için Osmanlı Devletinden bilhassa Lübnan bölgesinden çoğu Hıristiyan 200.000 binin üzerinde insan bölgeye gelmiş. Bunların içerisinden Müslüman olanlar ülkede İslam’ın tanınması ve yayılması adına faaliyetlerde bulunmuşlar. Yine 1870li yıllardan sonra bir deniz faciası sonrası Riode Janeiro sürüklenen Osmanlı gemisindeki Bahriye imamı Abdurrahman Efendi’de Brezilyada 5 yıl kalarak İslam dinini öğretmiştir.

1920 yılında Osmanlı nakışları ve süslemesi ile yapılan ve halen ülkenin en eski camisi ünvanı ile hizmet vermeye devam eden Moskito Brezil (Brezilya Camisi) görmek hem onur verici hem de tarihi sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatması açısından müthiş bir muharrik güç olmuştur.

200 milyonu aşkın bir nüfusa sahip olan Brezilya’da İslam’ın çok yaygın olmayışının üzerinde çok ciddi bir şekilde durulması gerekmektedir. Türkiye Büyükelçiliğinin 1972 yılında açıldığı düşünüldüğünde kıta için ne kadar geç kalındığının bir işareti olarak bize vazifemizi tekrar tekrar hatırlatmaktadır. Bu gerçeği Sao Paolu konsolosumuz Serkan Gedik Bey de derin bir iç geçirerek dile getirmiştir.

Türkiye olarak elbette yapılacak çok iş olduğu herkesin Müslüman. Lakin eyleme geçmeyen bilgi yük olmaktan öteye gitmiyor.

Ülke içindeki Müslümanların kahir ekseriyetinin, kendi ülkelerinde zulüm, işkence, baskı gibi insani kaynaklı sebeplerden kaçarak gelenlerden oluşmasının yanı sıra; açlık, yoksulluk ve geçim darlığı gibi nedenlerden dolayı da Müslümanlar burada bulunmaktadır. Filistin, Suriye, Lübnan, Mısır, Bangladeş, Pakistan, Gana, Mozambik, Tanzanya, Somali, Yemen, Hindistan, Moritanya, Libya gibi ülkeleri sıraladığımızda yukarıda söylediklerimizin gerçekliği bir kez daha anlaşılmaktadır. Bu arada elbette zulüm, baskı, açlık, yoksulluk gibi olaylara “iyi” gözle bakılmaz. Fakat Brezilya örneğinden hareketle Latin Amerika’ya baktığımızda “iyi ki bu nedenlerle insanlar buralara gelmiş” düşüncesi bir anda

hafızasına geliveriyor. Ya bu nedenler de olmasaydı? Buralara kim gelirdi? Diye sormadan edemiyorsunuz. O nedenle “iyi ki de yoksulluk var” diye içinizden geçiriyorsunuz. Özelde Brezilya’da genel de Latin Amerika’da bir mescit, bir cami bir İslam kültür merkezi açın, cemaati nereden gelir diye düşünmeyin. Hiç kimse gelmese bile Bangladeşli kardeşlerimiz mutlaka sizi bulur. Zira onlar dünyanın her yerinde varlar ve Müslümanlıklarına sadıklar. Hele bir de yerel halktan samimi, gayretli, çalışkan birkaç Müslüman bulup (veya hidayetine sebep olup) yetiştirdin mi? Allah’ın izniyle kısa sürede büyük başarılar elde edersiniz. 4 günlük bir ziyaretten sonra şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Müslümanların her türlü zorluğa rağmen temiz kalmaya çalışması son derece onur ve gurur verici bir durum.

600 milyonu aşan bir nüfusa sahip Latin Amerika kıtasında 1400 yıl içerisinde sadece 4 milyon Müslüman varsa bu bizim için hem ayıp olarak hem de günah olarak yeter. Dinsizliğin kol gezdiği ve her bir bireyin elinden ve gönlünden tutulduğunda sizi gönül rahatlığı ile dinleyebileceği bir atmosferde hem fert olarak hem grup olarak hem de devlet olarak yapacağımız çok şey var. Öncellikle İslam’ı anlatacak olanlarımızın çok acele bir şekilde İspanyolca ve Portekizce öğrenmeleri şart. Aksi takdirde iş çok zor. Dil öğrenildikten sonra gerisi Allah’ın izniyle kolay. Çünkü her iki dilde de yeterli kaynak var. Eksik olan; bağrı yanmış İslam’a muhabbeti kendini aşmış ve dinimizin delisi insan. Bunu da bir program dâhilinde ortaya koyabilir isek Allah’ın izniyle gelecek 50 yılda Latin Amerika’da İslam’ın gür sesi daha bir şevk ve kararlılıkla duyulacaktır.

Son olarak ülkemin güzel insanlarına şunu haykırmak istiyorum. Hey! Siz oradakiler! Buraya bakın. Burada sizi bekleyen milyonlar var. Gerçekten milyonlar var. Haydi, yapılacak çok iş var. Kalkın ve uyarın.

 

10.05.2019

BREZİLYA