KAMİL ABDULLAHOĞLU (BAĞCILAR MÜFTÜ YARDIMCISI ve VAİZİ) | Merhaba News

KAMİL ABDULLAHOĞLU (BAĞCILAR MÜFTÜ YARDIMCISI ve VAİZİ)

Sayın Hocam kendinizden biraz bahseder misiniz?

Bismillahirrahmanirrahim. Sohbetimize öncelikle Allah’ın adıyla başlayalım. Çünkü Allah’ın adıyla başlanan her işte hayır vardır. 1964 yılında Bayburt Merkez köylerinden olan Aşağı Çımağıl köyünde doğdum. 1971 yılında 7 yaşında iken babam beni Kur’ân-ı Kerim okumayı öğrenmem için köy hocasının yanına verdi. Burada Kur’ân-ı Kerimi öğrendikten sonra 8 yaşında hafızlık okumaya başladım ve 10 yaşındayken hafız oldum. İlkokulu kendi köyümde okudum ve ilkokulu bitirdikten sonra da Bayburt’ın yine merkez köylerinden bir köyünde Kur’ân kursu vardı, oraya Arapça öğrenmek için gittim. Orada medrese metoduyla 4 sene Arapça okudum. Aynı zamanda bu süreçte ortaokulu dışarıdan bitirdim. Ortaokulu bitirdikten sonra Bayburt Lisesi’nde liseye başladım. Liseyi bitirdiğimde aynı yıl içinde İmam Hatip ön farklarını da bitirdim. Yine aynı yıl Gümüşhane İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldum.

Daha sonra imamlık imtihanlarına girdim. Kazandığım halde imamlık yapmadım. Kur’ân Kursu öğretmeni oldum. Burada da 6 ay gibi görev yaptıktan sonra okumak için istifa ettim ve görevi bıraktım. 1988’de Ankara Pakistan Konsolosluğu’nda Uluslararası İslam Üniversitesi imtihanlarına girdim ve sınavı kazandım. 1988 Ağustos ayında oraya gitmek için yola çıktım, pasaportumu çaldırdığım için o gün gidemedim.

(Gülüşmeler)

Aynı günde Ziya Ülhak’a suikast düzenlendi. Suikastta Pakistan’ın ünlü bir meyvesi olan Mengu kasalarının içinde bomba saklanarak uçağın içine alınıp patlatıldı ve 1988 yılının 17 Ağustos Perşembe günü öldürüldü. Böyle de bir tevâfuk var hayatımda…

Hocam Ziya Ülhak dediniz… Kim olduğu hakkında bizleri biraz bilgilendirir misiniz?

Doğrusu benim de pek fazla bilgim yok… ama yine de size bildiğim kadarını anlatayım: Ziya Ülhak, Pakistan’a İslam Hukunu yaymak için yola çıkmıştı ve bunu istemeyen güçler tarafından öldürüldü. Bunu da bizzat kendi danışmanı olan Gazi Ahmet’ten dinledik. Yine aynı danışmanı, Ziya Ülhak, öldürüldüğünde üzerinde Kur’ân-ı Kerim bulunduğunu belirtmişti. Ziya Ülhak sürekli Kur’ân okuyan ve namazlarını kılan bir müslümandı. Bunların yanında bir İslam ülkesi olan Pakistan’a İslam hukukunu uygulamak büyük hayaliydi. Bu hayalini gerçekleştirmek nasip olmadı.

Hocam bu “ek” bilgilerden dolayı çok teşekkür ederiz. Tahsil hayatınıza kaldığımız yerden devam edebiliriz… Pakistan’dan sonra herhangi bir okula devam ettiniz mi? Mesela yüksek lisans gibi…

Pakistan’da eğitimimi tamamladıktan sonra tekrar Türkiye’ye döndüm. Burada İstanbul Marmara Üniversitesi’nde İslam Hukuku Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans yapıp tahsil hayatıma son vererek göreve başladım ve şu anda hala vaizlik görevimi Bağcılar’da sürdürmekteyim.

Hocam eğitim almak için Pakistan’ı seçmenizin sebebi nedir? Sizi buna iten özel bir neden var mıydı?

Pakistan’daki üniversiteyi benden önce orada okuyan arkadaşım sayesinde öğrendim. Bana iyi eğitim alabileceğim bir yer olduğunu söyledi ve ben de iyi bir eğitim almak için oraya gittim ve gerçekten iyi bir eğitim aldım.

İyi bir eğitim aldığınıza yaptığınız çalışmalarınızdan dolayı biz de şehadet ederiz hocam… Hocam bize Pakistan’daki Üniversite hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Uluslararası İslam Üniversitesi Pakistan’ın başkenti olan İslamabat’ta 1979-1980 yılında, kentin en güzel yerine kurulmuştur. Kuruluş amacı İslam hukukçusu ve bir devlette İslam alanında görev yapmak için elemanlar yetiştirmektir. Üniversite İngilizce ve Arapça olmak üzere iki yabancı dille eğitim veriyordu. Üniversitede eğitim için gerekli olan bütün imkânlar mevcuttu. 47 ülkeden öğrenci eğitim almakta. Burada ki birçok eğitimci Avrupa’nın çeşitli yerlerinde yetişmiş kaliteli eğitimcilerdir.

Hocam o zaman bu durumda siz iki yabancı dil biliyorsunuz!!! Hocam Üniversitede her imkânın mevcut olduğunu söylediniz. Peki, bu imkânlardan Müslüman Hanımlar da yararlanabiliyor mu? Mesela, bir başörtü sorunu orada da var mıydı?

Evet, ben İngilizce ve Arapça olmak üzere iki yabancı dil biliyorum. Hatta bazı arkadaşlarımız vardı, yedi yabancı dil biliyorlardı. Pakistan dil konusunda zengin bir ülkeydi. Üniversitede bizim yararlandığımız gibi hanımlar da hiçbir ayrım görmeden eğitim görebiliyorlar. Orada herhangi bir kılık kıyafete önem verilmiyor. Başörtüsüne hiç karışılmıyor. Zaten ülkedeki hanımların çoğu kapalıdır. En açığı başı açık olandır.

Nasıl yani?

Yani orada mini etek giyenlerin sayısı yok denecek kadar azdı. Eğitimde kıyafet serbestliği sadece üniversitede değil, bütün eğitim kurumlarında serbestti. Orada halk İslamiyeti yaşıyordu. Namaz kılma oranı % 70’in üzerindedir…

Hocam çok acı ama gazetelerden, haberlerden duyduğumuz; Türkiye’de namaz kılma oranı % 17… Hocam derneğimizin Bağcılar Şubesinde bir süre sohbetler/dersler yaptınız… Dolayısıyla derneğimize ve çalışmalarımıza yabancı değilsiniz… Bu çalışmalarımızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben her şeyden önce sivil kuruluşların toplumun gelişmesinde büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Sizin dernek çalışmanızı takdir ediyorum. Siz insanlara kitap okutuyorsunuz ve bunu kabataslak değil sistematik olarak takip ediyorsunuz. İnsanlar sizin sayenizde kitap okuyor. Kitap okumayan insanların kitap okumasına vesile oluyorsunuz. Geçen bir ankette okumuştum en az kitap okuyan toplumlardan biri de biziz. Mesela, Japonlar yılda ortalama 17, Fransızlar 7 ve İngilizler 5 kitap okuyorlar, biz Türklerde ise yılda 7 kişi 1 kitap okuyoruz. Türkiye’de hiç kitap okumayan insanlar var… bu çok acı bir durum. Okumuyoruz, okumadığımız içinde kendimizi geliştiremiyoruz. Siz bunun için, insanların okuması için derneğinizde bu çalışmaları yapıyorsunuz. Allah size yardım etsin. Allah böyle derneklerin sayısını artırsın.

Amin. Allah duanızı kabul etsin hocam. Çünkü gerçekten Türk halkının böyle kuruluşlara ihtiyacı var. Hele Anadolu insanının daha çok ihtiyacı var… Hocam kitap okumanın öneminden bahsettiniz. Siz kendi adınıza mutlaka kitap okuyorsunuz. Bu kitapların ne tür kitaplar olduğunu sorsak?

Bizim elimizden kitap düşmüyor tabii (gülüşmeler)… Boş olduğum vakitte mutlaka kitap okurum. Genellikle fıkıh kitaplarını okurum. Tabi sadece fıkıh kitaplarına bağlı değilim. İskender Pala’nın kitaplarını okudum. İmam-ı Azam Hazretlerinin hayatını okudum ve bir daha okumayı düşünüyorum, çünkü çok güzel bir kitap. Şu an İskender Pala’nın “Kırk Ambar”ını okuyorum.

Hocam Allah çalışmalarınızda size yardım etsin. Bize zaman ayırdığınız için Allah sizden razı olsun…

Cümlemizden razı olsun. Size yardımcı olduysak ne mutlu bize. Allah size de çalışmalarınızda yardım etsin…

 

 

Ropörtaj: FEYYAZ KALKAN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kayıt Ol



Üye Girişi