KALEM SURESİ « Haberler Güngören
KALEM SURESİ

KALEM SURESİ

Yazar: İkra Admin
10 Aralık 2019
1232

“Ben Varım”

Güngören temsilciliğimizin 9 Aralık 2019 Pazartesi akşamı hocası İKRA Derneği Genel Başkanı İlahiyatçı Mehmet ÇELİK hocamız idi. Mehmet hocamız bu hafta bizlere Kalem suresinin tefsirini yaptı. Hocamızdan özetle;

Kalem suresi, Peygamberliğin ilk yıllarında nazil olmuştur. O yıllarda zenginlerin çok zengin, fakirlerin tamamen yoksul olduğu, insanların sadece karnını doyurmayı düşündüğü, kadınların alınıp satıldığı, kişi haysiyetsiz olsa dahi parası var ise değer gördüğü yıllardı. İşte böyle bir ortamda, bu tarz kişilere İslam’ı tebliğ edecek olan Peygamberimizi Allah bu sure ile hazırlıyor. Karşısındaki kişinin önce karakterini Peygamberimize öğretirken, onların karşısında kendisinden emin bir şekilde durarak ayakları titremeden İslam’ı tebliğ etmesi gerektiğini öğretiyor.

Bizlerde bugün bu ayetlerden öğreniyoruz ki, doğru söyleyenler müminlerdir. Karşımızda kim olursa olsun, biz kendimizden emin bir şekilde karşılarında durmalıyız.

1-2 Nûn. Kaleme ve (yazanların) onunla yazdıklarına and olsun ki sen -Rabbinin lütfu sayesinde- asla deli değilsin.

3) Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir ödül vardır.

4) Sen elbette üstün bir ahlâka sahipsin.

5-6) Aranızdan hanginizin aklı bozuk olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.

7﴿  Doğrusu, yolundan sapan kimseyi en iyi bilen Rabbindir; hidayete erenleri de en iyi bilen O’dur.

Bu ayetlerden anlıyoruz ki, Allah'ın emirleri doğrultusunda olan biz müminler dosdoğru olmalıyız. Doğru olanların sözleri de doğrudur. İslam’ı tebliğ etmek, doğru yol üzere olan müminlerin görevidir. İslam’ı tebliğ etmek için de bilgi ve donanım sahibi olmakla beraber güzel ahlâklı da olmamız gerekir.

Hiç şüphesiz ki doğru yolda olan ile olmayanı hakkıyla bilen Allah'dır. Güzel ahlâk ile Allah'ın emirleri doğrultusunda ilerleyenleri de, onlara deli yada yalancı diyenleri Allah görüp ve işitendir.

Bizler de her daim hazırlıklı olmalıyız, bugün yarın biri bize söz verir ise, yahut bir görev verilir ise kendimizi hazır hissetmeliyiz. Bir başkası yapar, nasıl olsa, bir yapan var demeden ben varım diyerek her daim Allah'ın emirlerini yeryüzüne yaymaya hazır olmayız.