İKRA Gençliği Bolu Aladağ'da « Genel Haberler
İKRA Gençliği Bolu Aladağ'da

İKRA Gençliği Bolu Aladağ'da

Yazar: İkra Admin
29 Ocak 2020
976

 

Yaratan Rabbinin adıyla oku!'

'Müminler ancak kardeştir.'

Bu düsturları önümüze alarak gençlerimizi Bolu'nun Aladağ bölgesi Karacaköy Yaylası'na okumaya, okutmaya ve kardeşliğimizi pekiştirmeye 23 Ocak Perşembe günü Esenler şubemizden yola çıktık. Dualarla, ilahilerle ve ikramlarla eğlenceli bir yolculuğun ardından varış noktamıza ulaştık. İlk olarak namazlar kılındı ardından sohbetler edildi ve akşam yemeği yendi. Yemek sonrası bulunduğumuz yerin görevlisi olan Mustafa amcanın sıcacık sohbetiyle içimizi ısıttık ve engin hayat tecrübelerinden faydalandı. Birbirimizi tanıdık, iş bölümümüzü yaptık. Odalarımıza dağılmanın vakti geldi, yol yorgunluğumuzun da etkisiyle erkenden uyku moduna geçtik:)Erken kalkan yol alır sözüne uygun olarak günlerimiz sabahın nuru sabah namazı ile başladı. Ardından kahvaltı ve kitap okuma saatimiz ve tahlillerimizle devam etti. Soba başında çay eşliğinde sohbetlerle ve sobada kumpirlerimizle birlikte şehrin kargaşasından bir an olsun uzaklaştık. Bu arada bir parantez açmak gerekirse bulunduğumuz Lokasyondan ötürü telefonlarımızın çekmemesi bizim birazda olsa doğal hayat deneyimini tatmamıza ve birbirimize vakit ayırmamıza vesile oldu. Akşam olduğunda Erdoğan AYDIN hocamızın ellerinden soba üstünde haşlanan tavuklarla yapılan şehriye çorbamızı ve pilav üstü sotemizi yedik. Ardından akla mantığa en uygun dinin İslam olduğunu anlatan bir Hint filmini semaverde çay ve içlerinde, muhabbetinde sıcacık yapan odun sobası eşliğinde izledik. Ve bir sonraki gün yine sabahın nuru sabah namazı ile başladı.  Hava güzel ve dışarısı tek bir ayak izi dahi olmayan uçsuz bucaksız yayla ve çam ormanlarıyla adeta bizi kendine çağırıyordu. Kahvaltının ardından sıra karın keyfini çıkartmaya, kaymaya ve kartopu savaşı yapmaya geldi. Hep beraber bir tavşanın haricinde ayak izi olmayan, dizlerimize kadar gelen karda gönlümüzce yürüdük, koştuk, kaydık ve kartopu savaşı yaptık. Ardından eve öğle ve ikindi namazlarımızı kılmak ve açlığımızı yatıştırmak amacıyla geri döndük. Tekrardan dışarı çıkma zamanı gelmişti ve bu sefer hedefimiz zirveydi. Tam 2 saat 9 kardeşimiz kar kış demeden tırmanmanın ardından Bolu dağlarının zirvesini Allah-u Ekber nidalarıyla inlettiler. Gün daha bitmemişti. Bu sefer programımızın başlatıcısı hem liderimiz hem de aşçımız Erdoğan AYDIN hocamız odun sobasında pişirdiği etlerle ve muhteşem tereyağlı pilavı yanında mercimek çorbası ve salatalarıyla hem karnımızı doyurdu hem de bayram ettirdi. Dediğimiz gibi son gecemizdi. Kamp ateşi olmadan kampın tadımı olur dedik ve yaktığımız ateşin etrafında halka olarak ezgi ve marşlar söyledik. Sonrasında kamplarımızın ritüeli haline getirdiğimiz Kabak oyunuyla ve yeni öğrendiğimiz ama artık bunu da ritüellerimizin arasına koyalım dediğimiz tabur oynayarak tamamladık. Bu gece hem bir heyecan hem de yarın gideceğimizi bildiğimizden bir hüzünle yataklarımıza geçtik.Nefse en ağır gelen sabah namazını birde bunu dağlardan gelen soğuk suyla birleştirince nefisle mücadele daha da bir önem kazanıyor. İşte bu düşüncelere sahip nefisle mücadelede başarılı olmayı gaye edinen İKRA'lı okuyan, okuduğunu hayatına tatbik eden gençlerimizle bir programımızın daha sonuna geldik.

İKRA DERNEĞİ Genel Başkanımız Mehmet ÇELİK ve Gençlik Birimi Başkanımız Erdoğan Aydın hocamıza teşekkür ediyoruz. Allah bu yolda emeği geçenlere, zaman harcayanların kalbini İslam'da sabit kılsın.